Kardiyoloji (Kalp ve Damar Hastalıkları)
Kardiyoloji, kalp ve dolaşım sistemi hastalıklarıyla ilgilenen bilim dalıdır. Eskiden dahiliyenin bir alt dalı olarak gösterilen kardiyoloji, günümüzde ayrı bir branştır.
Genel olarak göğüs sıkışması, çarpıntı, gaz şikâyeti, nefes darlığı, yorgunluk duygusu ve ender olarak ateş gibi çeşitli belirtilerle kendini belli eden kalp hastalıkları, dünyada ve ülkemizde başlıca görülen sağlık sorunlarından biridir. Kalp hastalıkları çok küçük yaşlardan, ileri yaşlara kadar geniş bir yaş aralığında ortaya çıkmaktadır. Bu hastalıkların giderek artmasından ve kötü sonuçlarından dolayı hastanemiz bu alana gerekli önemi vermiş ve bununla ilgili çalışmalara özen göstermiştir.
Girişimsel Kardiyoloji
Kalp hastalıklarına hızlı müdahale etmenin gerekliliği bilinciyle hastanemizde 24 saat uzman kadro bulunmaktadır. Acil durumlarda primer PTCA/stent işlemleriyle kalp damarları anında açılarak profesyonel hekimler tarafından müdahalelerde bulunulmaktadır.
Erdem Hastanesi kardiyoloji kliniği, akademik kadrodan oluşan uzman hekimleriyle, ulusal alanda dünya standartlarında sağlık hizmeti sunmaktadır. Hastanemizde her yıl kalp hastalıklarının binlerce çeşidinin tanı ve teşhisi konulup, tedavisi yapılmaktadır.
Kardiyoloji kliniğimizin ve hekimlerimizin başarı oranını artırmak amacıyla hastanemizde en son teknoloji ürünleri kullanılmaktadır.
Kardiyoloji Neye Bakar?
Kardiyoloji bölümümüzde tanı koyulan bazı hastalıkları şöyle sıralayabiliriz:
-
Koroner Arter Hastalıkları
-
Kalp yetmezliği
-
Kalp ritmi bozuklukları
-
Kalp kapak hastalıkları
-
Aort damarı hastalıkları
-
Periferik damar hastalıkları
-
Hipertansiyon
-
Hiperlipidemi / Dislipidemi (lipit metabolizma hastalıkları)
Kardiyoloji Hastalıklarında Belirtiler
Kardiyoloji hastalıklarının belirtileri hastalığın çeşitlerine göre değişkenlik göstermekle beraber, yaygın olanları şunlardır:
-
Kalp çarpıntısı
-
Genellikle koroner arter hastalığına sahip kişilerde göğüs ağrısı ve göğüste sıkışma hissi
-
Kalp yetmezliğine bağlı olarak gelişen solunum güçlüğü, gece idrara çıkma ve gece sırt üstü yatınca nefes darlığı
-
Kalp kapakçıkları ile ilgili problemlerde ortaya çıkan nefes darlığı ve hemoptizi yani kan kusma
-
İmpotans yani sertleşme problemi
-
Yaygın olarak görülen kardiyolojik semptomlarından biri olan senkop yani bayılma
-
İstemsiz kilo kaybı
Kardiyoloji Merkezimizde Yapılan Tetkikler ve İşlemler
Elektrokardiyografi (EKG): Kalp hastalıklarının tanısında ilk kullanılan yöntem EKG’dir. EKG, hastanın göğüs, kol ve bacak bölgesine yapıştırılan elektrotlar yardımıyla çekilir.
Ekokardiyografi (EKO): Kalp yetmezlikleri ve kalp kapaklarındaki bozuklukların tanısında kullanılan EKO, kalp yapısının incelenmesini sağlar.
Efor (Stres) Testi: Efor testi diğer adıyla eforlu EKG, yürüme bandı üzerinde hastaya efor yaptırılarak, kalp hızının ve iş yükünün artırıldığı; bu yüklenme esnasında da seri EKG çekimleri ile kalbin verdiği tepkilerin izlendiği bir işlemdir.
Stres Ekokardiyografi: Stres ekokardiyografi, kişiye ilaç verilerek egzersiz yaptığı sıradaki kalp atışlarına ulaşılması için kullanılan bir yöntemdir. Egzersiz yaparken, kalbin en çok ihtiyaç duyduğu anda, yeterli oksijen ve uygun kan akışı alıp almadığını belirlemede yardımcı olmak için kullanılır. Göğüs ağrısı gibi koroner kalp hastalığı belirtileri (koroner arter hastalığı) gösterenlere ve efor testi yapılamayan hastalara da bu test yapılabilir.
Holter (Tansiyon + ritim holter, 24, 48 ve 72 saat): Hastanın kalp ritminin takip edilebildiği, giyilebilen cihaza holter denir. Holterin, kalp ritmini incelemek için 24, 48 veya 72 saat vücutta kalması gerekebilir. Tansiyon holter ise 24 saat boyunca doğal ortamda belirli periyotlarla tansiyon ölçümü yapmak için kullanılmaktadır. Bu tetkikler sonucunda gerekli görüldüğü durumlarda ilaç tedavisi kullanılabilir; hatta bazı ciddi ritim-ileti hastalıklarında kalıcı pil (biventriküler ICD, CRT) takılabilir.
Koroner anjiyografi ve balon-stent işlemleri: Koroner anjiyografide kalbi besleyen damarların görüntüsü alınır. Anjiyografi sırasında lokal anestezi kullanıldığı için hasta herhangi bir ağrı ya da acı hissetmez. Anjiyografinin uygulandığı tekniğe göre hastanın belirli bir süre hastanede kalması gerekebilir. Anjiyografi sonrası gerekli görülen vakalarda tedavi amaçlı balon ve stent işlemleri de yapılmaktadır.
Transözofajiyal ekokardiyografi (TEE): Yaygın olarak kullanılan yüzeysel ekokardiyografi yönteminin yetersiz kaldığı bazı durumlarda yemek borusu yolu ile ekokardiyografi yapılması gerekebilir. Buna da transözofajiyal ekokardiyografi denir. Gastroskopiye benzer bir tetkiktir.
BT koroner anjiyografi: BT koroner anjiyografi, kontrast madde kullanılarak çekilen tomografik bir görüntüleme metodudur. Kalpteki anatomik bozukluklar, koroner darlıklar gibi çoğu hastalığın tedavisini planlamada yardımcı olan bir yöntemdir.
Kalsiyum taraması: Koroner damarlarda yapılan kalsiyum taramasında, damardan herhangi bir ilaç verilmez ve yaklaşık 15 saniye gibi kısa bir sürede sonuç alınır. Damarlarda biriken kalsiyumun saptanması ile hastaların kalp hastalığı açısından riski belirlenebilmekte, erken teşhis ile önlem alınabilmektedir.
Miyokard perfüzyon sintigrafisi: Eforlu veya ilaçlı olarak yapılan miyokard perfüzyon sintigrafisi koroner arter hastalığı tanısında kullanılmaktadır.
Venöz ve arteriyal doppler: Bu tetkikler, atar ve toplardamar problemlerinin tanısında kullanılmaktadır.